Köpek sahiplenmek, bir canlının bütün bakım sorumluluklarını ve ihtiyaçlarını üzerine almak demektir. Hayatı boyunca bize eşlik edecek bu hayvanların sağlıklı beslenmesi, düzenli veteriner kontrolünde olması, sosyalleşmesi, sevildiğini hissetmesi ve mutlu olması gerekir. Köpek bakımındaki en temel operasyonlardan olan kısırlaştırma işlemi ise gerek ne zaman yapılacağı gerek öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gereken durumlar sebebiyle oldukça kafa karıştırıcıdır. Ayrıca kısırlaştırma kararı vermek de her zaman o kadar kolay değildir. Bu yazımızda köpekler nasıl kısırlaştırılır konusunu bütün detaylarıyla birlikte ele alacağız.
Köpeklerde Kısırlaştırma Nedir? Kısırlaştırma Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Köpeklerde kısırlaştırma, köpeklerdeki üreme yeteneğini gidermek ve sokaklardaki sahipsiz köpek popülasyonunu kontrol altına almak için yapılan cerrahi bir uygulamadır. Dişi ve erkek köpeklerde farklı şekillerde uygulanan bu prosedür köpeklerdeki istenmeyen davranışları azaltmak ve testis kanseri, meme kanseri, fıtık, prostat iltihabı gibi çeşitli sağlık sorunlarını önlemek için kullanılır. Ayrıca kimi köpeklerde kızgınlık dönemi sebebiyle artan agresif davranışları dengelemede de etkilidir ve köpeğin bu dönemde özellikle sokak köpeklerine yanaşarak yaralanma veya hastalık kapma risklerini azaltır. Bilinçli gebelik adına büyük önem taşıyan köpek kısırlaştırma operasyonunun hem fiziksel hem psikolojik birçok kazanımı vardır. Uygulama şekli ise köpeğin cinsiyetine göre iki grupta incelenebilir:
- Erkek köpeklerde kısırlaştırma operasyonu “kastrasyon” olarak bilinir ve genel anestezi altında, testislerin alınması şeklinde gerçekleştirilir. Yaklaşık 30 dakikada tamamlanan bu işlemde skrotum kesesi açılır ve testisler dışarı alınır, deri ise dikiş yardımıyla kapatılır.
- Dişilerde kısırlaştırma işlemi “sterilizasyon” olarak adlandırılır ve karın bölgesinden yapılan bir kesi yardımıyla rahim ve yumurtalık gibi cinsel organların vücuttan dışarı çıkarılması şeklinde gerçekleştirilir. Genel anestezi altında uygulanan operasyon 45-60 dakika sürer ve kesi bölgesinin dikişle kapatılması ile tamamlanır.
Her iki ameliyat da anestezi altında uygulandığından öncesi ve sonrası süreçte özel bir bakım gerektirir. Köpeğinizi, ameliyatın yol açtığı fiziksel ve psikolojik etkilerden korumak için veteriner uyarılarını dikkate almalı ve her anını yakından takip ederek gerekli bakım çalışmalarını eksiksiz yapmalısınız.
Köpeklerde Kısırlaştırma Ne Zaman Yapılır?
Köpeklerde kısırlaştırma cinsiyet, yaş ve ırksal farklılıklar gibi çeşitli kriterlere göre belirlenir. Bu nedenle her köpeğin kısırlaştırılması için önerilen ideal zaman aralığı farklıdır. Genel olarak 2 aydan büyük köpekler güvenle kısırlaştırılabilir fakat ortalama 4-6 aya kadar operasyon için beklenmesi önerilir. Kısırlaştırma kararını etkileyen faktörlerden bazıları şunlardır:
- Büyük ırklar küçük ırklara göre daha geç olgunlaşır, bu nedenle kısırlaştırma öncesinde daha uzun süre beklemek gerekebilir.
- Çevresel koşullar zamanlama üzerinde etkilidir.
- Anestezi almanın riskli olduğu, aktif enfeksiyon veya kronik hastalık gibi çeşitli sağlık sorunlarının olduğu durumlarda kısırlaştırma önerilmeyebilir.
- Yaş anesteziye bağlı riskleri artırararak ameliyatı zorlaştırabilir.
- Kilolu köpeklerin ameliyat öncesinde ideal kilo aralığına düşmesini beklemek gerekebilir.
Genellikle dişi köpeklerde kısırlaştırma için kızgınlık öncesi dönem olan 6-12 ay arası tercih edilir. Erkek köpeklerde ise büyük ırkların ortalama 1 yaş civarı, küçük ve orta ırkların ise 6-9 aylık dönemde kısırlaştırılması önerilir. Ancak cinsel olgunluk ve diğer parametreler kısırlaştırma kararının mutlaka veteriner hekim önerisiyle birlikte verilmesini gerektirir. Böylece kısırlaştırma sonucu elde edilecek olumlu etkiler en kısa sürede gözlenmeye başlayabilir.
Köpeklerde Kısırlaştırma Ameliyatı Öncesi ve Sonrasında Nelere Dikkat Edilmelidir?
Kısırlaştırma işlemi sonucu köpeklerdeki üreme faaliyeti fizyolojik olarak sona erer. Erkek köpeklerde testislerin alınması testosteron hormonu salınımını durdururken, dişilerde yumurtalığın ve rahmin çıkarılması gebe kalmayı imkansız hale getirir. Erkek ve dişi köpek kısırlaştırma operasyonları genel anestezi altında gerçekleştiğinden ameliyat risklerini minimuma indirmek için öncesinde alınması gereken bazı önlemler vardır.
Öncelikle köpeğin ameliyata uygunluğunun tespit edilmesi ve operasyon güvenliğinin artırılması gerekir. Bunun için rutin kan testleri ve genel sağlık durumu kontrolleri yapılır. Detaylı bir inceleme sonunda ameliyat olması kararlaştırılan bir köpekte ameliyat öncesi dikkat edilmesi gereken unsurlar şunlardır:
- Operasyondan önce bütün aşılar eksiksiz yapılmalıdır.
- Operasyondan 2 hafta önce parazit aşıları tamamlanmalıdır.
- Operasyondan minimum 8 saat önce sıvı ve besin alımı sonlandırılmalı, köpek ameliyat aç karnına gelmelidir.
- Operasyon öncesi tuvalet ihtiyacı karşılanmalıdır.
Bu şekilde ameliyata giren köpek anestezi alarak ameliyat olur ve kesilerin dikilmesinin ardından işlem sonlandırılır. Köpeğin sahibine teslim edilmesi için ise anestezi etkilerinin geçmesi ve herhangi bir komplikasyon olmadığından emin olunması gerekir. Genellikle aynı gün içinde eve gelen bir köpekte, ameliyat sonrası dikkat edilmesi gereken başlıca konular şu şekildedir:
- Köpeğe rahatça dinlenebileceği ve yatabileceği bir alan hazırlanmalıdır.
- Beslenme ve sıvı alımı için anestezi etkilerinin tamamen geçmesi beklenmelidir.
- Kesilerin ve dikişlerin durumu gün aşırı kontrol edilmeli, olası bir kaşıntı, enfeksiyon, akıntı durumlarında acil veteriner desteği alınmalıdır.
- Köpeğin operasyon bölgesini yalaması ve kaşıması engellenmeli, gerekirse yakalık kullanılmalıdır.
- Banyo için en az 10 gün beklenmeli, mutlaka öncesinde veteriner onayı alınmalıdır.
- İşlemden sonraki ilk 2 gün beslenme nispeten zor olabilir ve köpek, kimi zaman psikolojik sebeplerle yemek yemeyi reddedebilir. Bu durum normal karşılanmalı ve köpek istemediği bir şey yapmaya zorlanmalıdır. Yemek yemeyi kolaylaştırmak için favori mamaları ve ödül maması benzeri teşvik edici yiyecekler tercih edilebilir.
- İlk 2 hafta aşırı hareket engellenmeli, dikiş açma tehlikesi olan hareketlerden kaçınmaya dikkat edilmelidir.
Bunların yanı sıra; erkek köpeklerde ameliyatın ardından testosteron seviyeleri düştüğünden aşırı sakinlik ve hareketsizlik görülmesi normal karşılanabilir. Köpekler genel olarak büyük ölçüde karakter değişikliğine uğramasa da bazı istisnai vakaların olabileceği unutulmamalıdır.
Köpekler Kısırlaştırma Sonrası Regl Olur Mu?
Dişi köpeklerdeki kısırlaştırma prosedürü sonunda üreme fonksiyonunun yanı sıra regl olmanın sonlanması beklenir. Ancak bazı nadir vakalarda, yumurtalıkların tamamen çıkarılmaması veya gerektiği gibi alınmaması sebebiyle regl oluşumu gözlenebilir. Bu durum aynı zamanda vücudun hala hormon üretmeye devam ettiğinin ve köpeğin kızgınlığa girebileceğinin de bir göstergesidir. Dolayısıyla ameliyatın alanında uzman ve güvenilir bir veteriner hekim tarafından yapılması, bu tip komplikasyonları önlemek adına oldukça önemlidir.
Köpekler Kısırlaştırma Sonrası Çiftleşir Mi?
Dişi köpeklerdeki kısırlaştırma ameliyatı hem fiziksel olarak gebe kalma ihtimalini ortadan kaldırır hem de üreme hormonlarının alınmasını sağlayarak kızgınlığa girme durumlarını önler. Dolayısıyla kısırlaştırılmış bir dişi köpeğin hormonları bir daha kızgınlık seviyelerine gelmez ve çiftleşme için uygun şartlar oluşmaz. Erkek köpeklerde ise üreme organları alınmış olsa da testosteron sadece bu bölümlerden salgılanmaz, aynı zamanda böbrek üstü bezlerden de salgılanır. Bu nedenle prosedür sonunda vücuttaki testosteron seviyesi büyük ölçüde düşer fakat tamamen yok olmaz. Kısırlaştırılmış erkeklerde zaman zaman kızgınlık dürtülerinin güçlenmesinin temel sebebi de budur. Ancak erkek köpekler güçlü istekleri sebebiyle çiftleştirmeye uygun olsalar da kısırlaştırmaya rağmen bazı dişileri gebe bırakma riski de taşırlar.
Bütün bu faktörler nedeniyle kısırlaştırma kararının ameliyat öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gerekenler ile birlikte mutlaka veteriner hekim onayı alınarak verilmesi gerekir. Ameliyat sonundaki çiftleşme aktivitelerinin de benzer şekilde mutlaka veteriner hekim önerisiyle planlanması gerektiği unutulmamalıdır.