Ankara kedisi, Türkiye’nin başkenti Ankara’da doğal olarak ortaya çıkan ve yerel bir kedi cinsi olarak bilinen bir kedi türüdür. Tarihi oldukça eskiye dayanan bu kedi cinsi, Türk topraklarında yüzyıllardır varlığını sürdürmektedir.
Ankara kedisinin kökenleri tam olarak belirlenemese de, çevresinde dolaşan efsaneler ve halk hikayeleri onun tarihini ilgi çekici kılmaktadır. Bir efsaneye göre, Ankara kedisi, asil ve kutsal bir kedi olarak kabul edilir ve Anadolu’nun eski uygarlıklarında koruma sembolü olarak görülmüştür.
Ankara kedisinin günümüzdeki popülaritesi, 1960’larda başlamıştır. O dönemde, Türkiye’nin diğer bölgelerinden Ankara’ya göç eden insanlar tarafından dağınık ve sokak kedileri olarak yaşayan bu kedi türü keşfedildi. Yavaş yavaş bu kedilerin özelliklerine ve güzelliklerine dikkat çekilmeye başlandı.
1960’lardan itibaren, Ankara kedisinin tanınması ve resmi olarak kabul edilmesi için çalışmalar yapıldı. Uzun süren çabalar sonucunda, Ankara kedisinin standartları belirlendi ve resmi bir cins olarak tanınmasını sağlayacak adımlar atıldı. 1990’ların sonunda FIFe (Fédération Internationale Féline) tarafından tanınan Ankara kedisinin adı, “Turkish Angora” olarak değiştirildi.
Bugün Ankara kedisinin popülerliği, zarif ve zarif görünümü, ipeksi tüyleri ve sevecen kişiliğiyle dünya genelinde tanınmaktadır. Ankara kedisi, hem evcil hayvan olarak hem de sergilerde gösteri amaçlı olarak tercih edilen bir kedi cinsidir. Türkiye’nin milli kedi cinsi olarak da kabul edilir ve Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir.
Ankara kedisinin tarihçesi, kökeni ve yerel kültürdeki önemi, onu özel ve ilgi çekici bir kedi cinsi yapmaktadır. Güzelliği, zarafeti ve tarihi geçmişiyle Ankara kedisi, kedi severlerin ilgisini çekmektedir ve Türk kültürünün bir parçası haline gelmiştir.